TBMM Kütüphanesi Açık Erişim Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Gözat

Son Başvurular

Şimdi gösteriliyor 1 - 20 / 2597
  • Öge
    Kevkebü'l-İlm
    (1302) Necîb Nâdir
  • Öge
    Kavanin ve nizamat-ı maliye mecmuası
    (1336)
  • Öge
    Ocak
    (1946) İncialemdaroğlu, Ali Rıza
  • Öge
    Hürriyet-i Fikriye
    (1329) Celal Nuri
    Derginin adı, 13. sayıda "Serbest Fikir", 17. sayıda "Uhuvvet-i Fikriye" olarak değişmiştir.
  • Öge
    Demokrat Postası
    (1950) Bükey, Mehmet
  • Öge
    Tekamül
    (1933) Şukuh, A. Rıza
  • Öge
    Türk Yolu
    (1930) Türk Yolu Şirketi
  • Öge
    Hakikat
    (1950) Akça, Nuri
  • Öge
    İbret
    (1950) Sülek, Zafer
  • Öge
    İçtihad
    (1904) Abdullah Cevdet (Karlıdağ, Abdullah Cevdet)
    Eylül 1904-Aralık 1932 tarihleri arasında toplam olarak 358 sayı çıkmıştır (nr. 1-9, Cenevre 1904-1905 Fransızca-Türkçe; nr. 10-23, Kahire 1906-1908; nr. 24-358, İstanbul 1911-1932). Başlangıçta aylık olan dergi 24. sayıdan itibaren on beş günlük, 50. sayıdan sonra haftalık olarak çıkmıştır. 101-139. sayılar arasında da genellikle haftada bir, 140-175. sayılar arasında ayda bir, 176-265. sayılar arasında on beş günde bir, daha sonra da haftalık ve on beşer günlük şeklinde değişik aralıklarla yayımlanmıştır. ... Yayımlandığı süre içerisinde yaklaşık yedi yıl (1909-1911, 1915-1918, 1919-1921) kapatılan İctihad’ın adı, kapatılma kararlarına karşılık hukuken yayıma devam edebilmek için çok defa ilk adını hatırlatan Cehd (59. sayı), İşhâd (78-79, 111-116. sayılar), İştihâd (90-92, 101-109, 129-136. sayılar) ve Âlem (110. sayı) olarak değiştirilmiştir. Söz konusu yayım yasaklarından bazılarına sebep olan yazılar ise Süleyman Nazif’in İdâre-i Vilâyât Kanunu’nu eleştiren “Devâ-yı Katl” (nr. 68, 12 Haziran 1913), Kılıçzâde Hakkı’nın din görevlilerini ve bazı dinî duyguları rencide edici mahiyetteki “Yunus Hoca’nın Kendisi” (nr. 76, 28 Ağustos 1913), Abdullah Cevdet’in “Veliahd Yûsuf İzzeddin Efendi’yle Mülâkat” (nr. 80, 25 Eylül 1913) ve yine Abdullah Cevdet’in dini tezyif eden “Yara ve Tuz” (nr. 138, 9 Ocak 1919) adlı makaleleridir. ... İctihad, sahibi Abdullah Cevdet’le bütünüyle özdeşleşmiş olduğu halde hiçbir döneminde, ilk kurucuları arasında Abdullah Cevdet’in de bulunduğu İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin yayın organı olmamıştır. Yine de bir “Jön Türk”ün dergisi olarak İctihad’ın tanıtıcı vasıflarının başında Sultan II. Abdülhamid aleyhtarlığı gelmektedir. Derginin her devresinde hâkim vasfı ve değişmez prensipleri Batıcılık ve Batılılaşma doğrultusundadır. Bundan dolayı başta Gustave le Bon, Jean Marie Guyau gibi pozitivistler, Reinhart Pieter Anne Dozy gibi İslâmiyet aleyhtarları olmak üzere pek çok filozof, şair ve yazar İctihad’ın önem verdiği, eser ve makalelerini Türkçe’ye çevirerek yayımladığı Batılı şahsiyetler olmuştur. Bununla beraber derginin geniş yazar kadrosunda tam bir fikir birliğinden bahsetmek mümkün değildir. Temsil ettiği Batıcılık anlayışının Abdullah Cevdet’ten sonra gelen başlıca isimleri Kılıçzâde Hakkı, Celâl Nuri (İleri) ve Ubeydullah Efgānî’dir. “Musâhabe-i İctihad” sütununda zaman zaman dergi adına yazan Rıza Tevfik de kadın hakları, medreseye karşı Avrupaî eğitim, Batı tarzında aile gibi konularda Batıcı olmakla beraber tasavvufa ve İslâm felsefesine meyliyle onlardan ayrılır. ... İctihad’ın edebî tarafı ise daima Abdullah Cevdet’in sanat anlayışına paralel olarak fikrî ve içtimaî meseleler etrafında dönmektedir. Aynı devrin diğer dergilerinde olduğu gibi İctihad’da da şiir, hikâye ve deneme türündeki örnekler yanında edebî tenkitlere yer verilmiştir. Abdullah Cevdet, dergiye daha popüler ve sanat ağırlıklı bir şekil vermek için 1928 yılında bir ara İctihad’ı Nahit Sırrı ile (Örik) Yedi Meş‘aleciler’den Vasfi Mahir (Kocatürk), Yaşar Nabi (Nayır) ve Kenan Hulûsi’ye (Koray) teslim etmiş, fakat bu durum ancak iki sayı sürmüştür (nr. 277-278). Bunun dışında dergi başından beri Türkçe’nin meseleleriyle yakından ilgilenmiştir. Bu konuda en dikkate değer yazı Hüseyin Kâzım’ın (Kadri) “Türk Lisanlarının Tevhidi” başlıklı makalesidir (nr. 31-35, 37). ... Dergi çıkmaya başladığı tarihten itibaren bir dizi kitap da yayımlamıştır. Kütübhâne-i İctihad adıyla Cenevre, Kahire ve İstanbul’da basılan ve altmış kadar eserden oluşan bu serinin numaralarında atlamalar ve tekrarlar vardır. Kataloglarda serinin ilk kitabı Abdullah Cevdet’in Byron’dan çevirdiği Chillon Mahbusu (Cenevre 1904) ve sonuncusu da yine Abdullah Cevdet’in Düşünen Musiki (seri nr. 61) adlı şiir kitabıdır. Çoğu Abdullah Cevdet’e ait telif ve tercüme kitaplardan oluşan bu seri içinde Nâmık Kemal’in Rüya ve Magosa Mektubu (Kahire 1908, seri nr. 13), Süleyman Nazif’in Gizli Figanlar (Kahire 1906, seri nr. 3), Elcezire Mektupları (Kahire 1906, seri nr. 5), Mâlûmu İlâm (Kahire 1908, seri nr. 14) gibi eserleri de bulunmaktadır. Kütübhâne-i İctihad’ın asıl tenkitlere ve büyük tartışmalara sebep olan yayını ise Hollandalı şarkiyatçı Dozy’nin Târîh-i İslâmiyyet adıyla çevrilen kitabıdır (Kahire 1908, seri nr. 15-16). İslâmiyet’i, Kur’an’ı ve Hz. Muhammed’i aşağılayan ifade ve iftiralarla dolu bu kitabı tercüme eden Abdullah Cevdet’in “İfâde-i Mütercim” başlığıyla yazdığı önsözde eseri ve muhtevasını tenkitsiz ve tartışmasız benimsemesi, Osmanlı basınında uzun yıllar sürecek olan tepkilere yol açmıştır. Bu tutumuyla İctihad dergisi ve sahibi, Sırât-ı Müstakîm (Sebîlürreşâd) yazarlarından Manastırlı İsmail Hakkı, M. Refik, Ferid (Kam), Midhat Cemal (Kuntay), Vâsıf, İbrahim Alâeddin (Gövsa) ve Hikmet dergisi yazarlarından Mehmed Rüşdü tarafından ağır eleştirilere hedef olmuştur. Ayrıca Sırât-ı Müstakîm yazarlarından Abdülaziz Çâvîş, Hilâl-i Osmânî gazetesindeki açık mektubunda (27 Ocak 1912) Abdullah Cevdet’in Dozy’ye katılmak değil onun yanlışlarını teşhir maksadıyla kitabı tercüme etmiş olduğunu ileri sürerken aynı derginin yazarlarından Ahmet Hamdi (Akseki) Bilinmesi Elzem Hakikatler (İstanbul 1332), İsmail Fenni (Ertuğrul) Kitâb-ı İzâle-i Şükûk (1928), Manastırlı İsmail Hakkı Hak ve Hakikat (İstanbul 1329) adlı kitaplarıyla tepkilerini dile getirmişlerdir. Yine Manastırlı’nın Sırât-ı Müstakîm’de otuz sayı devam eden “Târîh-i İslâmiyyet: Doktor Dozy’nin Risâlesine Reddiye” başlıklı yazı dizisi (nr. 72-111) aynı müellifin “Târîh-i İslâmiyyet’e Dâir Doktor Dozy’nin Eser-i Garazkârına Karşı Reddiye” başlıklı diğer bir yazı serisi (nr. 183-208) ve Beyazıt dersiâmlarından Hayreddin’in Beyânülhak dergisinde (VII, s. 163-172) bir reddiyesi çıkmıştır. Ebüzziyâ Tevfik’in de Muallim Doktor Dozy’nin Târîh-i İslâmiyyet Unvanlı Kitabı ve Mütercimi Hakkında Tenvîr-i Efkâr (2. bs., İstanbul 1328) adlı bir kitabı bulunmaktadır. Târîh-i İslâmiyyet tercümesi, aldığı tepkiler üzerine 17 Şubat 1910 tarihli bir hükümet kararnâmesiyle toplatılmış ve mevcut nüshaları imha edilmiştir. Abdullah Cevdet’in Cağaloğlu’nda “İctihad Evi” adını verdiği idarehanesi, uzun yıllar devrin yazarlarının toplanıp tartıştıkları bir fikir ve edebiyat meclisi haline gelmiştir. Buradaki toplantılara Meşrutiyet sonrasından başlayarak Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar Rıza Tevfik, Süleyman Nazif, Faik Âli, Cenab Şahabeddin, Abdülhak Hâmid, Peyami Safa, İsmail Hâmi, Yusuf Ziya, Halid Fahri, Necip Fazıl (Kısakürek) gibi şahsiyetlerin devam ettiği bilinmektedir. (Kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr/ictihad--dergi)
  • Öge
    Çorum
    (1946)
  • Öge
    Hatay Devleti Resmi Gazetesi
    (1938)
  • Öge
    Servet-i fünun
    (1891) Tokgöz, Ahmed İhsan
  • Öge
    Dilek
    (1927) Necdet Rıza
  • Öge
    İfham : haftalık edebi ilave
    (1919)
  • Öge
    El Urvetül Vuska
    (1884) Afgani, Cemaleddin; Muhammed Abduh; Hüseyin Muhiddin Ahbal
  • Öge
    Jandarma Evamir Mecmuası
    (1328)
  • Öge
    Hukuki bilgiler mecmuası
    (1926) Milaslı Gad Franko